Teminat Senedi (Bonosu): Nedir, Nasıl İspatlanır ve Nelere Dikkat Edilmelidir? (Yargıtay Kararları Işığında)
- Adem Tosun
- 7 gün önce
- 5 dakikada okunur
Ticari hayatın akışı içinde, borç ilişkilerinin güvence altına alınması amacıyla çeşitli yöntemlere başvurulur. Bu yöntemlerden biri de teminat senedi veya uygulamadaki yaygın adıyla teminat bonosu düzenlenmesidir. Ancak teminat amacıyla verilen kambiyo senetleri (bonolar), taşıdıkları riskler ve ispat zorlukları nedeniyle uygulamada sıklıkla hukuki uyuşmazlıklara konu olmaktadır. Bu yazımızda, teminat senedinin ne anlama geldiğini, adi bir senetten veya ifa amacıyla verilen bir bonodan farklarını, hukuki niteliğini, ispat koşullarını ve Yargıtay kararları ışığında dikkat edilmesi gereken hususları ele alacağız.
1. Teminat Senedi Nedir? Adi Senetten ve İfa Amacıyla Verilen Bonodan Farkı Nedir?
Kambiyo senetleri (poliçe, bono, çek), kural olarak kayıtsız şartsız belirli bir meblağın ödenmesi vaadini içeren, mücerret (soyut) borç ikrarı niteliğinde kıymetli evraklardır. Bu soyutluk ilkesi, senedin düzenlenmesine neden olan temel borç ilişkisinden (satış, kira, hizmet vb.) bağımsız olmasını ifade eder.
Ancak bazı durumlarda bono, mevcut veya doğacak bir borcun ödeme aracı (ifa amacıyla) olarak değil, o borcun veya başka bir sözleşmeden doğan yükümlülüğün yerine getirilmemesi riskine karşı bir güvence (teminat amacıyla) olarak verilir.
İfa Uğruna/Amacıyla Verilen Bono: Var olan ve belirli bir para borcunun ödenmesi için verilir. Örneğin, satın alınan malın bedelinin ödenmesi için düzenlenen bono. Alacaklı, asıl borç yerine bu bonoya dayanarak takip yapabilir.
Teminat Senedi/Bonosu: Genellikle şu durumlarda söz konusu olur:
Temel ilişkideki borç, belirli bir miktar para ödeme borcu değildir (örn: bir işin yapılması, bir malın teslimi, rekabet etmeme yükümlülüğü).
Sözleşmeye aykırılık hâlinde ödenecek cezai şartın teminatıdır.
Kiracının kiralanana verebileceği zararların teminatıdır.
İleride doğması muhtemel bir alacağın veya zararın güvencesidir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu (HGK) bir kararında (E. 2017/357, K. 2021/824, par. 20, 21), bir borç ilişkisi gereği taraflardan biri lehine bir para alacağı doğacağı kesin ise ve bu alacağın tahsili için bono verileceği öngörülmüşse, bu bononun ifa uğruna verildiğinin kabulü gerektiğini; teminat senedi verilmesi durumunda ise ya temel ilişkide bir alacağın doğup doğmadığının kesin olmadığını ya da senedi düzenleyen kişinin borcunun paradan başka bir edim olduğunu belirtmiştir.
2. Teminat Kaydı Senedin Kambiyo Vasfını Etkiler Mi?
Bir bononun teminat amacıyla verilmiş olması, onun kambiyo senedi vasfını her zaman ortadan kaldırmaz. Bu noktada, teminat amacının senet metninden anlaşılıp anlaşılamadığı önemlidir:
Senet Metninden Anlaşılan Teminat Amacı: Eğer bono üzerine "şu sözleşmenin teminatıdır", "inşaat zamanında bitirilmezse ödenecektir", "mal teslim edilince iade edilecektir" gibi, senedin ödenmesini başka bir olayın gerçekleşmesi şartına bağlayan veya hangi ilişkinin teminatı olduğunu açıkça belirten kayıtlar konulmuşsa, bono kayıtsız şartsız ödeme vaadi unsurunu kaybeder. Bu durumda senet, kambiyo senedi (bono) vasfını yitirir ve bu senede dayanılarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip yapılamaz (HGK, E. 2017/357, K. 2021/824, par. 25). Bu durum, senedin geçersizliği sonucunu doğuran mutlak bir def'idir ve herkese karşı ileri sürülebilir.
Senet Metninden Anlaşılmayan Teminat Amacı (Mücerret Teminat Kaydı veya Kayıt Yokluğu): Senet üzerinde sadece "teminattır", "teminat senedidir" gibi genel bir ifade varsa veya hiçbir kayıt yoksa, bu durum tek başına senedin kambiyo vasfını ortadan kaldırmaz (HGK, E. 2017/357, K. 2021/824, par. 23). Bu durumda, senedin teminat amacıyla verildiği iddiası, borçlu tarafından ileri sürülmesi gereken bir kişisel def'i niteliğindedir.
3. Teminat İddiası Nasıl İspatlanır?
Senet metninden teminat amacı açıkça anlaşılamıyorsa, borçlunun "bu senet teminat senedidir, dayandığı temel borç ilişkisi sona ermiştir veya teminatı gerektiren risk gerçekleşmemiştir" şeklindeki iddiasını ispatlaması gerekir.
İspat Yükü: Teminat iddiasını ispat yükü, bu iddiayı ileri süren borçludadır (HGK, E. 2020/698, K. 2022/1545, par. 29).
İspat Vasıtası: Kambiyo senedine karşı ileri sürülen teminat iddiası, kural olarak yazılı delil ile ispat edilmelidir (HMK md. 201). Tanıkla ispat, kural olarak mümkün değildir. Yazılı delil genellikle taraflar arasındaki temel ilişkiyi düzenleyen sözleşmedir.
Sözleşmenin İçeriği: Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarına göre, teminat iddiasının sözleşme ile ispatlanabilmesi için, sözleşmede;
Takibe konu senede açıkça atıf yapılması (senedin tanzim tarihi, vade tarihi, miktarı gibi ayırt edici özelliklerinin belirtilmesi) ve
Bu senedin hangi ilişkinin teminatı olarak verildiğinin açıkça belirtilmesi gerekmektedir (HGK, E. 2017/357, K. 2021/824, par. 8, 28, 31; HGK, E. 2021/91, K. 2023/105, Özel Daire Bozma Kr. V.A.2; HGK, E. 2020/698, K. 2022/1545, par. 28). Sadece sözleşme ile senedin taraflarının veya miktarının aynı olması, teminat iddiasını ispata yetmez (HGK, E. 2021/91, K. 2023/105, Özel Daire Bozma Kr. V.A.2).
Alacaklının İkrarı: Alacaklının, senedin teminat amacıyla verildiğini açıkça kabul etmesi (ikrar) de ispat vasıtası olabilir. Ancak Yargıtay HGK'nın çoğunluk görüşüne göre, alacaklının "bono, kredi borcunun geri ödenmesinde kullanılmak üzere verilmiştir" şeklindeki beyanı, tek başına senedin teminat senedi olduğunun ikrarı anlamına gelmez; bu beyan, senedin ifa amacıyla verildiğini de gösterebilir ve borçlunun yine yazılı delille teminat iddiasını ispatlaması gerekir (HGK, E. 2017/357, K. 2021/824, par. 30). (Bu karardaki karşı oy yazısında ise bu tür bir beyanın ikrar niteliğinde olduğu savunulmuştur).
4. Teminat İddiasının Sonuçları
Takibin İptali: Borçlu, süresi içinde icra mahkemesine başvurarak (İİK md. 168/5), senedin teminat senedi olduğunu yukarıda belirtilen şekilde (senet metni veya yazılı delille) ispatlarsa, kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip iptal edilir (İİK md. 170/a). Çünkü bu durumda ya senet kambiyo vasfını yitirmiştir ya da alacağın varlığı ve miktarı yargılamayı gerektirmektedir.
Menfi Tespit Davası: Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında, genel mahkemelerde menfi tespit davası açarak senedin teminat amacıyla verildiğini ve bu nedenle borçlu olmadığını tespit ettirebilir (İİK md. 72; HGK, E. 2020/698, K. 2022/1545, par. 16). Bu davada da ispat yükü ve kuralları benzerdir.
5. Teminat Senedi ve İyiniyetli Üçüncü Kişi (Hamil)
Teminat iddiası, senedi düzenleyen (keşideci) ile senedin ilk lehtarı arasındaki temel ilişkiden kaynaklanan kişisel bir def'idir. Türk Ticaret Kanunu'na göre kişisel def'iler, kural olarak senedi ciro yoluyla devralan iyiniyetli hamile karşı ileri sürülemez (TTK md. 687 - bonolar için m. 778 yollamasıyla).
Ancak bu kuralın önemli bir istisnası vardır: Eğer hamil, senedi iktisap ederken (devralırken) bile bile borçlunun zararına hareket etmişse, borçlu teminat iddiasını (ve diğer kişisel def'ilerini) bu kötüniyetli hamile karşı da ileri sürebilir (TTK md. 687/1).
"Bile Bile Borçlu Zararına Hareket" Nedir?: Hamilin sadece borçlu ile lehtar arasındaki temel ilişkiyi veya senedin teminat amacıyla verildiğini bilmesi yeterli değildir. Hamilin, borçluya zarar verme kastıyla, lehtarla anlaşarak veya durumun özelliklerine göre borçlunun zararına olacağını bilerek senedi devralması gerekir (HGK, E. 2020/698, K. 2022/1545, par. 32).
İspatı: Hamilin kötüniyetli olduğunun (bile bile borçlu zararına hareket ettiğinin) ispatı, her türlü delille (tanık dahil) yapılabilir. Ancak ispat yükü yine borçludadır. Borçlunun, öncelikle senedin teminat senedi olduğunu yazılı delille ispatlaması, ardından hamilin kötüniyetli olduğunu her türlü delille ispatlaması gerekir (HGK, E. 2020/698, K. 2022/1545, par. 30, 32, 38).
Yargıtay Kararlarından Önemli Noktalar:
HGK, E. 2017/357, K. 2021/824: Teminat iddiası yazılı delille (senede açık atıf yapan sözleşme) ispatlanmalıdır. Alacaklının "kredi borcunun ödenmesi için verildi" beyanı tek başına yeterli değildir.
HGK, E. 2021/91, K. 2023/105: (Özel Daire bozma gerekçesi ve BAM direnme konusu itibarıyla) Teminat iddiasının ispatı için sözleşmede senede açık atıf şarttır; sadece tarafların ve miktarın aynı olması yetmez. (Karar, esastan ziyade itiraz süresi aşıldığı için bozulmuştur).
HGK, E. 2020/698, K. 2022/1545: Teminat iddiası (kişisel def'i) yazılı delille ispatlanmalıdır. Bu ispatlandıktan sonra, hamilin kötüniyetli olduğu (bile bile borçlu zararına hareket ettiği) her türlü delille ispatlanabilir. Ancak yazılı delille teminat iddiası ispatlanamazsa, hamilin kötüniyetli olup olmadığına bakılmaz.
Sonuç ve Öneriler
Teminat senedi, ticari hayatta bir güvence aracı olarak kullanılsa da, ispat zorlukları ve kötüye kullanılma riski nedeniyle dikkatli olmayı gerektirir.
Senet Düzenlerken/Alırken:
Mümkünse, teminat amacıyla bono yerine sözleşmesel güvenceler (ipotek, rehin, banka teminat mektubu vb.) tercih edilmelidir.
Bono düzenlenmesi zorunluysa, senedin üzerine hangi sözleşmenin teminatı olduğu açıkça yazılmalı veya
Taraflar arasında yapılacak ayrı bir sözleşmede, düzenlenen bonoya (tarih, vade, miktar belirtilerek) açıkça atıf yapılarak, bu bononun teminat amacıyla verildiği ve hangi şartlarda iade edileceği/hükümsüz kalacağı net bir şekilde belirtilmelidir.
Uyuşmazlık Durumunda: Teminat senediyle ilgili bir icra takibiyle veya alacak talebiyle karşılaşıldığında ya da teminat olarak verilen senedin iade edilmemesi durumunda, hak kaybı yaşamamak için mutlaka bir avukattan hukuki destek alınmalıdır. İtiraz ve dava süreleri hak düşürücü nitelikte olduğundan, hızlı hareket etmek büyük önem taşımaktadır.
Unutulmamalıdır ki, kambiyo senetleri sıkı şekil şartlarına tabi ve tedavül kabiliyeti yüksek belgelerdir. Bu nedenle, teminat amacıyla dahi olsa senet düzenlerken veya kabul ederken hukuki sonuçları iyi değerlendirmek gerekir.
Yasal Uyarı: Bu yazı genel bilgilendirme amacıyla hazırlanmış olup, hukuki danışmanlık niteliği taşımaz. Her somut olay kendi özel koşulları içinde değerlendirilmelidir. Hukuki bir sorunla karşılaştığınızda mutlaka bir avukata danışmanız tavsiye edilir.
Comments