top of page

Ceza Davalarında Dava Zamanaşımı Nasıl Hesaplanır?

  • Yazarın fotoğrafı: Adem Tosun
    Adem Tosun
  • 28 Nis
  • 3 dakikada okunur

Ceza hukuku, bireylerin özgürlüklerini doğrudan etkileyen karmaşık bir alandır. Bu alanın temel kavramlarından biri de dava zamanaşımıdır. Dava zamanaşımı, devletin bir suçla ilgili kamu davası açma veya açılmış olan davayı sonuçlandırma yetkisinin belirli bir sürenin geçmesiyle ortadan kalkmasıdır. Bu süreler, Türk Ceza Kanunu'nda (TCK) açıkça belirtilmiştir.

Peki, ceza davalarında dava zamanaşımı nasıl hesaplanır? Hangi durumlarda zamanaşımı süresi durur veya kesilir? Bu yazımızda, TCK'nın 66. ve 67. maddeleri çerçevesinde ceza zamanaşımı konusunu detaylı örneklerle ele alacağız.


Dava Zamanaşımı Süreleri: Suçun Cezasının Belirleyiciliği (TCK m. 66)

TCK Madde 66, kanunda özel bir düzenleme olmadığı sürece farklı suçlar için uygulanacak dava zamanaşımı sürelerini belirler. Bu sürelerin tespitinde, suç için kanunda öngörülen hapis cezasının üst sınırı esas alınır:

  • Ağırlaştırılmış müebbet hapis: 30 yıl

  • Müebbet hapis: 25 yıl

  • 20 yıldan aşağı olmamak üzere hapis: 20 yıl

  • 5 yıldan fazla ve 20 yıldan az hapis: 15 yıl

  • 5 yıldan fazla olmamak üzere hapis veya adlî para cezası: 8 yıl

Örnek 1: Temel şekli 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası gerektiren basit hırsızlık suçu için üst sınır 3 yıl olduğundan, bu suçun dava zamanaşımı süresi 8 yıldır.

Örnek 2: Cezası 3 yıldan 10 yıla kadar hapis olan nitelikli dolandırıcılık suçu için üst sınır 10 yıl olduğundan, dava zamanaşımı süresi 15 yıldır.

Küçükler İçin Farklı Süreler:

Suçun işlendiği tarihte oniki yaşını doldurmuş olup da onsekiz yaşını doldurmamış olan kişiler için bu süreler daha kısadır:

  • 12-15 yaş arası: Yukarıdaki sürelerin yarısı.

  • 15-18 yaş arası: Yukarıdaki sürelerin üçte ikisi.


Zamanaşımının Başlangıcı:

Zamanaşımı süresinin ne zaman işlemeye başlayacağı, suçun niteliğine göre değişir (TCK m. 66/6):

  • Tamamlanmış suçlar: Suçun işlendiği günden.

  • Teşebbüs halinde kalan suçlar: Son hareketin yapıldığı günden.

  • Kesintisiz suçlar: Kesintinin gerçekleştiği (örneğin, mağdurun kurtulduğu) günden.

    • Örnek: Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu, mağdur serbest bırakıldığı an kesildiği için zamanaşımı o tarihte başlar.

  • Zincirleme suçlar: Son suçun işlendiği günden.

    • Örnek: Bir hafta boyunca her gün işlenen hakaret suçunda zamanaşımı, son hakaretin edildiği gün başlar.

  • Çocuklara Karşı Üstsoy veya Nüfuzu Olan Kimseler Tarafından İşlenen Suçlar: Çocuğun onsekiz yaşını bitirdiği günden.


Zamanaşımı Süresinin Durması ve Kesilmesi (TCK m. 67)

Dava zamanaşımı süresi, soruşturma ve kovuşturma sürecindeki bazı olaylardan etkilenir: Durabilir veya Kesilebilir.


Zamanaşımının Durması:

Soruşturma veya kovuşturma yapılması belirli bir izne veya başka bir mercinin kararına bağlıysa, bu izin veya karar alınana kadar zamanaşımı süresi durur. Fail hakkında kaçak kararı verilmişse, bu karar kaldırılıncaya kadar da zamanaşımı durur. Durma süresince zaman işlemez, durma nedeni ortadan kalkınca süre kaldığı yerden devam eder.


Zamanaşımının Kesilmesi:

Aşağıdaki hallerde dava zamanaşımı süresi kesilir ve kesilme nedeninin gerçekleştiği tarihten itibaren süre yeniden işlemeye başlar:

  • Şüpheli/sanıklardan birinin savcı ifadesinin alınması veya sorguya çekilmesi.

  • Şüpheli/sanıklardan biri hakkında tutuklama kararı verilmesi.

  • Suçla ilgili iddianame düzenlenmesi.

  • Sanıklardan bir kısmı hakkında mahkûmiyet kararı verilmesi.


Birden Fazla Zamanaşımı Kesilmesi Durumunda Hesaplama:

TCK Madde 67'nin en kritik noktalarından biri, birden fazla kesilme nedeninin bulunduğu durumdur. Madde 67/3 ve 67/4 bu konuyu düzenler:

  • Son Kesen Neden Esas Alınır: Zamanaşımını kesen birden fazla olay varsa, zamanaşımı süresi en son kesme nedeninin gerçekleştiği tarihten itibaren yeniden başlar.

  • Uzama Sınırı: Kesilme halinde, dava zamanaşımı süresi, o suç için kanunda belirlenen asıl sürenin en fazla yarısı kadar uzayabilir. Yani, zamanaşımının ulaşabileceği azami süre = Asıl Süre + Asıl Sürenin Yarısıdır.


Örneklerle Birden Fazla Kesilme Halinde Hesaplama:

Bir suçun zamanaşımı süresi 8 yıl olsun (TCK m. 66/1-e). Suç tarihi 01.01.2015. Soruşturma ve kovuşturma sürecinde şu kesilme nedenleri yaşansın:

  1. Şüpheli ifadesi: 10.03.2016

  2. Tutuklama kararı: 20.07.2018

  3. İddianamenin kabulü: 05.11.2021 (Son kesen neden)

  4. Asıl Süre: 8 yıl.

  5. Uzama Sınırı: 8 yıl + (8 / 2) yıl = 12 yıl. Suç tarihi olan 01.01.2015'e 12 yıl eklersek, zamanaşımının ulaşabileceği en son tarih 01.01.2027'dir.

  6. Son Kesen Neden Tarihi: 05.11.2021. Bu tarihten itibaren 8 yıllık asıl süre yeniden işlemeye başlar: 05.11.2021 + 8 yıl = 05.11.2029.

Sonuç: Son kesilme tarihinden itibaren hesaplanan süre (05.11.2029), suç tarihinden itibaren hesaplanan azami süreyi (01.01.2027) aşmaktadır. Bu durumda, yasa gereği dava zamanaşımı, ulaşabileceği en son tarih olan 01.01.2027 tarihinde sona ermiş sayılır. Yani, kesilmeler zamanaşımını uzatabilir ancak bu uzama kanunda belirlenen sınırı geçemez.


Dava zamanaşımı, ceza hukukunda hem mağdur hem de fail açısından kritik öneme sahip bir konudur. Belirli sürelerin geçmesiyle devletin cezalandırma hakkı ortadan kalkar. TCK'nın 66 ve 67. maddeleri, bu sürelerin hesaplanması, başlangıcı, durması ve kesilmesine ilişkin net kurallar getirmiştir. Ancak, her somut olayın kendi dinamikleri ve olası istisnalar nedeniyle dava zamanaşımı hesaplaması karmaşık olabilir.


Önemli Not: Bu yazı genel bilgilendirme amaçlıdır ve hukuki tavsiye niteliği taşımaz. Cezai bir durumla karşı karşıya kaldığınızda veya zamanaşımı konusunda tereddütleriniz olduğunda, mutlaka uzman bir ceza avukatından hukuki destek almanız tavsiye edilir.

 
 
 

Son Yazılar

Hepsini Gör
Avans Faizi Nedir?

Avans faizi, ticari işlemler ve sözleşmelerden doğan borç ilişkilerinde önemli bir yer tutan faiz türlerinden biridir. 3095 sayılı...

 
 
 

Comments


bottom of page