top of page

Boşanmada Kredili Konutun Paylaşımı: Katılma Alacağı Nasıl Hesaplanır?

  • Yazarın fotoğrafı: Adem Tosun
    Adem Tosun
  • 11 dakika önce
  • 2 dakikada okunur

Boşanma süreci, duygusal zorlukların yanı sıra mali açıdan da karmaşık bir dönemdir. Özellikle evlilik birliği içinde, konut kredisi kullanılarak satın alınan evlerin paylaşımı, "mal rejimi tasfiyesi" davalarının en teknik ve en çok hata yapılan konularından biridir. "Ev ortak, yarı yarıya paylaşılır" şeklindeki genel kanı, kredili konutlarda çoğu zaman geçerli değildir.

Peki, boşanmada kredili ev nasıl paylaşılır? "Katılma alacağı" hesabında kriterler nelerdir?


Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi ve Kredili Konut

Türkiye'de, 2002 yılından sonra evlenen çiftler için yasal mal rejimi "Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi"dir. Bu rejim, en basit anlatımıyla, evlilik süresince emek karşılığı elde edilen malların (maaş, prim, çalışma karşılığı alınan mülkler vb.) boşanma anında yarı yarıya paylaşılmasını öngörür.

Ancak konu kredili bir konut olduğunda, durum karmaşıklaşır. Çünkü bu konutun bir kısmı evlilik birliği içindeki ödemelerle ("edinilmiş mal"), bir kısmı banka kredisiyle (borç) ve belki bir kısmı da eşlerin "kişisel mallarıyla" (evlilik öncesi birikim, miras vb.) finanse edilmiş olabilir.


Katılma Alacağı Hesabındaki Kritik Değişkenler Nelerdir?

Kredili bir konutun tasfiyesinde "katılma alacağı" (yani bir eşin diğer eşten alacağı pay) hesaplanırken, basit bir matematiksel bölme işlemi yapılmaz. Mahkeme ve bilirkişiler, şu kritik soruların cevaplarına göre bir "oranlama" yöntemine gider:

  • Peşinat Ödendi mi? Kaynağı Nedir? Evin alımında bir peşinat ödendiyse, bu peşinatın kaynağı çok önemlidir. Eğer peşinat, eşlerden birinin kişisel malı (örneğin: ailesinden kalan miras, evlilik öncesi birikimi) ile ödendiyse, o eşin bu katkısı tasfiyede öncelikli olarak korunur.

  • Kredinin Ne Kadarı Evlilik İçinde Ödendi? Hesaplamadaki kilit nokta burasıdır. Evlilik tarihinden boşanma davasının açıldığı tarihe kadar ödenen toplam kredi taksitleri, her iki eşin de ortak katkısı (edinilmiş malı) olarak kabul edilir.

  • Kredinin Toplam Vadesi ve Tutarı Nedir? Sadece evlilikte ödenen kısım değil, kredinin tamamının (örneğin 120 ay) ne kadar olduğu da önemlidir. Çünkü bu, evin ne kadarlık bir kısmının evlilik birliği içinde edinildiğini oransal olarak bulmamızı sağlar.

  • Evin Güncel (Tasfiye) Değeri Ne Kadar? En önemli noktalardan biri de budur. Mal paylaşımı, evin alındığı tarihteki değeri üzerinden değil, boşanma davasının sonuçlandığı (veya tasfiyenin yapıldığı) tarihteki güncel piyasa (rayiç) değeri üzerinden yapılır.


Mahkemeler, kredili konutun edinilmiş mal sayılan kısmını bulmak için şu mantığı izler:

  1. Öncelikle, evin toplam maliyeti içinde, evlilik birliği süresince ödenen taksitlerin toplam kredi borcuna olan oranı bulunur.

  2. Daha sonra, bu bulunan oran, evin (varsa peşinat düşüldükten sonra) sadece kredi ile finanse edilen kısmının güncel değeri ile çarpılır.

  3. Bulunan bu nihai değer, "edinilmiş mal" olarak kabul edilir ve diğer eşin, bu değerin yarısı (1/2) üzerinde "katılma alacağı" hakkı doğar.

Gördüğünüz gibi, hesaplama "evin güncel değerinin yarısı" kadar basit değildir. Evin değerinin artmış (veya azalmış) olması, peşinatın kaynağı ve evlilik içinde ödenen taksit sayısı, alınacak payı doğrudan etkiler.


Kredili konutlarda mal rejimi tasfiyesi, Aile Hukukunun teknik ve uzmanlık gerektiren alanlarından biridir. Yapılacak bir hesap hatası, eksik bir delil sunumu veya yanlış bir talep, hak kaybına neden olabilir.


Eğer bir boşanma sürecindeyseniz ve evlilik birliği içinde alınmış kredili bir mülkünüz varsa, kişisel durumunuza özel ve doğru bir hesaplama yapılması şarttır. Haklarınızı tam olarak korumak ve olası kayıpların önüne geçmek için mutlaka boşanma ve mal rejimi konusunda uzman bir avukattan profesyonel destek almanınız yararınıza olacaktır.


Yasal Uyarı: Bu makale, genel bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır ve hukuki tavsiye niteliği taşımamaktadır. Her somut olay, kendi özel koşulları içinde değerlendirilmelidir. Bu makalenin okunması, avukat-müvekkil ilişkisi kurmaz. Hukuki bir sorunla karşılaştığınızda profesyonel bir hukuki danışmanlık almanız tavsiye edilir.

 
 

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page